Naim PINAR
naimpinar@gmail.com
SÖZ
MECLİSTEN İÇERİ
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nde 3 yılda
olaylar patlak vermiş, her iki toplumun arasına yeniden kara kediler girmişti. Toplumun
sırtından topuz eksik olmasın diye, 21 Aralık 1963’den sonra seçilmişlerimiz
önce “Genel Komite (Koordinasyon Komitesi) adında bir örgütlenmeye gitmişler
daha sonra ise yasama ve yürütme işlerinin tek elde toplanmasını içeren on
dokuz maddelik “Kıbrıs Türk Yönetimi Temel Kuralları” ilan edilerek “Kıbrıs
Geçici Türk Yönetimi” kurulmuştur. Bu yeni düzenlemeyle, Kıbrıs
Cumhuriyeti’ndeki Cumhurbaşkanı Muavini, Türk Yönetimi Başkanı, Cemaat Meclisi
Başkanı da Başkan Yardımcısı olmuş, Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi’nde
görev yapan 15 Türk üye ile Cemaat Meclisi’nin 30 üyesi birleşerek “Yönetim
Meclisi” adı altında toplanmıştı.
***
Toplumun durumu ise; Eokacıların
saldırıları sonucu köylerinden göç eden göçmenlerin sorunları başta olmak üzere
tek kelimeyle “sefalet” olarak özetlenebilir. Fakat bu dönemde “Yönetici”
Kahramanlarımız ve aileleri “Sefahat” içerisindedirler. Toplum çeşitli
sıkıntılar içerisinde kıvrana dursun, “Liderlik” ve “reysiz” seçilmişler
toplumsal hiçbir soruna el atmıyor, Rauf R.Denktaş ve Glafkos Klerides
toplumlar arası görüşmelerde ayak sürüyor, Büyük Liderimiz Dr. Küçük ve
“reysiz” vekiller de ancak kokteylli balolarda boy gösteriyorlardı. Halk sefaletgahlarına ise uğrayan yoktu. 28
Ekim 1968 tarihinde halkın sesine kulak veren demokrat çizgideki aydınların
kurduğu haftalık bağımsız gazete “Savaş” ilk sayısını yayınlar. Savaş
Gazetesi’nin sahibi Özker Yaşın, gazetesinde dönemin yöneticilerine hiciv dolu
şiirler yazmakta, halkın sıkıntılarını dile getirmektedir. “Demeden Edemediklerim” başlığı altında yazdığı yazılarda anne ve
babasının mesleği olan terzilikten yola çıkarak “Terzioğlu” takma adını
kullanır.
***

***
Vekilliğin halkın hizmeti için bir ehliyet
olduğunu unuturlar. Ama seçimler yaklaştıkça da tedirginlik yaşarlar. Bazıları
emekten yana nutuk çekerler, bazılarıysa vatan millet Sakarya havalarında
takılırlar. Benim iddiam şu dur ki; bu seçimlerde tesbih çekip, propaganda için
yeşil, turuncu, kırmızı ve mavi fes dağıtan ve üç Kulvu Allah Bir Elham ile konuşmasına
başlayan adaylar göreceğiz. Eğer ki iddiam da yanılırsam anlayın ki Türkiye’de
iktidar değişmiştir!
18 Kasım 1968 tarihinde Özker Yaşın’in Savaş
Gazetesi’nde yayınlanan “Rahat Bırakın
Bizi” başlıklı şiiri bugünlerimize ışık tutmaktadır. Bugün siyasetin
toplumsal sorunlara karşı duyarsızlığı ve halkına karşı saygısızlığı
konuşulurken, siyasal deneyimlerimizin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha
anlıyoruz. KKTC Meclisi’nin artık Kıbrıslı Türkleri temsil ettiğini söylemek
zor. Reylerimizle seçtik ama transferleri hesaba katmadık. Adlarına mebus,
vekil dedik. Fakat vekâlet ettikleri yurttaşın hakları değil, yandaşın
çıkarları oldu. Halkın gailesi onların eğlencesi oldu. Cesaretine ve dizelerine
hayran olduğum vizyon sahibi Özker
Yaşın’ın bu şiirinde yazdığı gibi;
Rahat
Bırakın Bizi
Ulusal
Hödükler memleketinde seçimler yapılacağına dair bir haber yayılınca sayıları
200’e yaklaşan mebuslar hep bir ağızdan aşağıdaki şiiri okudular. Bu mebuslar
ile yaşadığımız memleketin mebusları arasında hiç bir ilişki olmadığını bir
kere daha açıklarız.
Adımız
mebus konmuş, önemli kişileriz,
Gerekirken
konuşmaz, gerekmezken gürleriz,
Yılda
bir toplanarak müddeti erteleriz…
Kaç yıldır dayandınız, az daha sıkın dişi,
Rahat bırakın bizi, kapalım yetmişbeşi…
***
Mecliste
para için yaman bir güreş oldu,
Onaltıyken
aylıklar şimdi yetmişbeş oldu,
Piyango
çıkmış gibi yaşamak beleş oldu…
Bu tip bir mebusluğun dünyada yoktur eşi,
Rahat bırakın bizi, kapalım yetmişbeşi…,
***
Kapıldık
gidiyoruz sekiz yıldır bir sele,
Davetliyiz
her gece bir büyük kokteyle,
Şu
SAVAŞ nereden çıktı, alıyor bizi tele,
Hatırlarsın topuzla yürütülen geçmişi,
Rahat bırakın bizi, kapalım yetmişbeşi…
***
Göçmenler
dertlerini halletsinler, bize ne?!
İşte
yollar açıldı dönsünler köylerine,
Tayinle
mebus olduk, lüzum yok reylerine…
İnsan çok üzülürse fazla gelirmiş çişi,
Rahat bırakın bizi, kapalım yetmişbeşi…
***
Yarın
yine baştayız sallayarak bir nutuk,
Bu
cav cuv dalgasında hepinizi uyuttuk,
Yıllar
var ki Meclisin yolu nerede unuttuk…
İnşallah uzaktadır şu tatsız seçim işi,
Rahat bırakın bizi, kapalım yetmişbeşi…1
Özker Yaşın, bu dizeleri uygun görmüş, o
savaş ve yokluk yıllarında bundan çıkar elde ederek halkı ezenlere, toplumun
sırtına basmaya pek hevesli olanlara…
Ben de söz meclisten içeri diyorum…
DİPNOT
1Girne Milli
Arşivi, Savaş Gazetesi, “Demeden
Edemediklerim”, 18 Kasım 1968, Sayı:4, Sayfa:3
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder